Herhangi bir işte çalışan işçi, çalışmış olduğu iş yerinde geçirmiş olduğu iş kazası sebebiyle hatta durum ve şartlara göre kimi zaman geçirmiş olduğu kalp krizi sebebiyle dahi tazminat alma hakkına sahiptir. Söz konusu tazminat hakkı maddi ve manevi tazminattan oluşur. Maddi tazminat taleplerinin içerisinde hangi kalemler bulunur, kaza geçiren kişinin yakınları hangi şartlarda tazminat isteminde bulunabilir? Bu yazımızda bunları detaylı olarak inceleyeceğiz.
İş kazası nedeniyle tazminat davası açma süresi, diğer bir deyişle zamanaşımı süresi; iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır (BK m.146). İş kazası neticesinde yaralanma (maluliyet) veya ölüm olması arasında genel zamanaşımı bakımından herhangi bir fark yoktur.
Özellikle belirtmek gerekir ki, iş kazası nedeniyle bir ceza davası açılmışsa ve ceza davasının “dava zamanaşımı süresi” daha fazla ise, iş kazası nedeniyle tazminat davasında da ceza davası zaman aşımı süresi uygulanır. İşçinin maluliyeti daha sonradan ortaya çıkmışsa bu durumda maluliyetin ortaya çıktığı tarihten itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlar.
Öncelikle iş kazası nedir bunu incelemek gerekir.
İş Kazası Sayılan Haller Nelerdir?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 13. maddesine göre iş kazası sayılan ve ve iş kazası geçiren çalışanın tazminat davası açılabileceği durumlar şunlardır:
A) İşçinin işverene ait işyerinde bulunduğu sırada uğradığı her türlü bedensel veya ruhsal zararlar iş kazası sayılır. İşçinin ne şekilde yaralandığı veya öldüğünün önemi yoktur. İşçinin maruz kaldığı olay işyerinde gerçekleşmişse, iş kazası olarak kabul edilir ve tazminat davasına konu edilebilir. Örneğin, kalp krizi işyerinde gerçekleştiği takdirde hatta iş ilişkisi içerisinde dışarıda bir yere gönderilen işçi burada kalp krizi geçirdiği takdirde Yargıtay tarafından oluşan içtihatlarla bu durum iş kazası olarak kabul edilmektedir.
B) Bir işverene bağlı olarak çalışan işçinin görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda işçinin maruz kaldığı fiiller iş kazası olup tazminat davasına konu olabilir.
C) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle işçi kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle gerçekleşen her türlü olay iş kazası olarak tazminat davasına konu olabilir.
D) Emziren kadın işçinin, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda maruz kaldığı kazalar iş kazasıdır.
E) İşçinin, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen her türlü kaza iş kazasıdır.
Bir iş kazası gerçekleştiğinde iş kazası, işveren tarafından mutlaka Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmelidir. İşveren veya işçinin bildirimi üzerine SGK müfettişler aracılığıyla inceleme yaparak meydana gelen olayın iş kazası olup olmadığını, olayın oluş şekli ve tarafların kusur durumunu düzenleyen bir inceleme raporu düzenler. İnceleme raporunda olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi halinde hak sahibi iş mahkemesinde doğrudan maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
İş kazası, Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesine rağmen meydana gelen olay SGK tarafından iş kazası olarak kabul edilmemişse hem SGK hem de işverenin davalı olarak gösterileceği bir “iş kazasının tespiti davası” açılmalıdır. Bu davanın açılmasıyla tazminata yönelik dava durur ve iş kazası tespit davasının neticelenmesi beklenir. İş kazasının tespiti davası, işçi lehine iş kazasının tespit edilmesiyle sonuçlanarak kesinleştikten sonra maluliyet halinde işçiye, ölüm halinde ölenin hak sahibi yakınlarına SGK tarafından düzenli bir gelir bağlanır. Bağlanan gelirin belli bir kısmı, tazminat davasında talep edilen tazminat miktarından indirilir ve tazminata hükmedilirken bu husus göz önüne alınır.
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT HAKLARI NELERDEN OLUŞUR VE NASIL BELİRLENİR?
Bedensel Zarar Durumunda
İş kazası neticesinde iki ihtimal doğar. Birinde işçi bedensel zarara uğrar diğerinde ise işçinin vefat etme durumu söz konusudur.
Bedensel zarara uğrayan işçi Borçlar Kanunu madde 54 çerçevesinde maddi tazminat olarak işverenden şunları talep edebilir.
1) Tedavi giderleri
2) Söz konusu kaza sebebiyle uğramış olduğu kazanç kaybı
3) Çalışma gücü kaybı
4) Ekonomik geleceğin sarsılması( kalıcı maluliyet sebebiyle oluşabilir.)
Bedensel zarar durumunda manevi zarar olarak ise işçinin yalnızca kendisi manevi tazminat talep edebilir. Manevi Tazminat işçinin yaşadığı onca sıkıntı ve acı karşılığı yapılan ödemedir. Bedensel zarar durumunda yalnızca işçinin manevi tazminat talep edebilmesinin bir istisnası vardır. Bu da ağır bedensel zarar durumudur. Bu durumda da işçinin yakınları manevi tazminat talep edebilir. Örnek vermek gerekirse işçi geçirmiş olduğu kaza sonrası yatalak kalmış veya bitkisel hayata girmiş olabilir. Bu durumda yakınları da TBK m.56/2 gereği manevi tazminat talep edebilir.
Ölüm Halinde
Gerçekleşen iş kazası neticesinde işçi vefat etmiş ise maddi ve manevi tazminatı talep edecek olan işçinin yakınlarıdır. Maddi tazminat olarak talep edilebilecek kalemler şunlardır:
1) Cenaze giderleri
2) Tedavi giderleri
3) İşçinin vefatına kadar geçen süreçte çalışma gücü kaybı
4) Destekten yoksun kalma tazminatı
Yine işçinin vefatı sebebiyle yakınları yaşanılan acı ve üzüntüler karşılığı manevi tazminat talep edebilirler.
Yukarıda özetle iş kazası geçiren bir işçinin ve işçi yakınlarının sahip olduğu hakları açıklamaya çalıştık. Daha detaylı bilgi ve size daha fazla yardımcı olabilmemiz adına tarafımızla iletişime geçtiğinizde gerekli hesaplamalar yapılacak ve tüm haklarınız tarafımızca korunacaktır.Herhangi bir kazaya ve yaralanmaya maruz kalmamanız dileğiyle...