Evlilik kadar boşanma da hayatın gerçeklerindendir ve boşanma davaları sıkça karşılaştığımız davalardandır. Türkiye'de hali hazırda 2,5 milyon boşanmış çift bulunmaktadır ve bunlardan 250.000 tanesi sadece 2019 yılı içerisinde gerçekleşmiştir. Hal böyle olunca bu konuda bilgi sahibi olmak isteyen ciddi bir kesimin de bulunduğunu düşünerek boşanma davaları ile ilgili merak edilenleri sizlere kısaca açıklamaya çalıştık.
Boşanma davalarını iki tipte ele almak gerekir. Bunlar anlaşmalı boşanma davaları ve çekişmeli boşanma davalarıdır. Şimdi bunları sırasıyla inceleyelim:
Anlaşmalı boşanma davalarında tarafların her ikiside boşanmayı istemekte ve bunun yanında boşanmanın feri sonuçlarının tümünde hiçbir farklılık bulunmadan aralarında anlaşmaktadırlar. Fer'i sonuçlar dediklerimiz; mal varlıklarının paylaşımı, çocukların velayeti konusu ve nafaka meselesi gibi boşanmayla birlikte ortaya çıkabilecek sorunları ifade etmektedir. Anlaşmalı boşanmada tüm bu hususlarda tarafların anlaşmaya varmış olmaları gerekmektedir. Bunların birinde dahi anlaşmazlık olduğu takdirde dava çekişmeli boşanma davasına dönüşmektedir.
Çekişmeli boşanma davası ise yukarıdaki paragraftan anlaşılacağı üzere tarafların boşanma davasıyla birlikte ortaya çıkacak hususlar üzerinde ortak bir paydada buluşamadıkları davalardır.
Anlaşmalı boşanma davaları çekişmeli boşanma davalarına göre çok daha kısa sürmektedir. Hatta çoğu zaman tarafımızca aynı gün içerisinde dahi davanın görülmesi ve boşanmanın gerçekleşmesi sağlanmaktadır. Ancak çekişmeli boşanma davalarında tarafların iddialarına, sunulan delillerin toplanma ve değerlendirilmesine göre bu süre çok daha uzun sürebilmektedir.
ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASINA BAKMAYA HANGİ MAHKEME YETKİLİDİR?
Çekişmeli boşanma davasında, davanın nerede ve hangi mahkemede görüleceği hususu da taraflarca merak edilen konulardandır. O yüzden bu konuya da değinmek istedik. Çekişmeli boşanma davasına bakmaya yetkili mahkeme şu şekilde belirlenir:
1-)Davacı tarafın yerleşim yeri aile mahkemesinde boşanma davası açılabilir.
2-)Davalı tarafın yerleşim yeri aile mahkemesinde boşanma davası açılabilir.
3-)Boşanmak isteyen eşlerin son 6 aydır birlikte ikamet ettikleri yerdeki aile mahkemesinde boşanma davası açılabilir.
***Uygulamada ise genellikle davayı ilk açan tarafın açmış olduğu aile mahkemesinde söz konusu dava görülmektedir.
HUKUKUMUZDA BELİRLENMİŞ OLAN BOŞANMA SEBEPLERİ NELERDİR?
Medeni Kanun'da boşanma sebepleri kanun koyucu tarafından sayılmıştır. Bunlar şunlardır:
-Zina
-Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
-Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
-Terk
-Akıl hastalığı
-Evlilik birliğinin temelden sarsılması
Şimdi bu hususları tek tek özet olarak açıklamaya çalışacağız. Açıklamadan önce belirtmek isteriz ki her bir başlık sayfalarca irdelenmesi gereken konular olup tarafımızca ilgili başlıklar sizlerin merak etmiş olduğunuz hususları gidermek adına temel hatlarıyla ele alınmıştır.
1-)ZİNA NEDENİYLE BOŞANMA
Eşlerden birinin zina ettiği yani eşini aldattığı sabit olduğu takdirde bu sebebe dayanarak boşanma davası açabilir. Zina nedeniyle boşanma davası açmaya hakkı olan tarafın dava hakkı bu sebebi öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve her halde zinayı oluşturan eylemin üzerinden 5 yıl geçmekle sona erer. Zina eden eşi affeden tarafın bir daha bu sebeple dava hakkı yoktur.
2-)HAYATA KAST, PEK KÖTÜ MUAMELE VE ONUR KIRICI DAVRANIŞ NEDENİYLE BOŞANMA
Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışa maruz kalması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin dava hakkı boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Zina nedeniyle boşanmada olduğu gibi affeden tarafın dava hakkı yoktur.
3-)SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME NEDENİYLE BOŞANMA
Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse; bu eş her zaman boşanma davası açabilir.
4-)TERK NEDENİYLE BOŞANMA
Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar da sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Burada önemli olan husus şudur ki; diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Bu nedenle dava açmaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim , esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, terk nedeniyle boşanma davası açmak için terkinüzerinden 4 ay geçmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe de dava açılamaz. İhtarın ne şekilde yapılacağına ve neleri içermesi gerektiğine burada değinmiyoruz.
5-)AKIL HASTALIĞI NEDENİYLE BOŞANMA
Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş süreye bağlı olmaksızın boşanma davası açabilir.
6-)EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA
Bu başlık çok geniş ve farklı nedenleri barındırmaktadır. Boşanma davaları en çok bu sebebe dayalı olarak açılmakta olup eşlerin kusur durumuna göre her dava kendi içerisinde değerlendirilmektedir.
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
Boşanma sebepleri yukarıda açıklamış olduğumuz üzere bu şekildedir. Boşanma birlikte gündeme gelecek olan maddi ve manevi tazminat talepleri, nafaka meselesi ve eşlerin sahip oldukları malların ne şekilde paylaşımının yapılacağı gibi ortaya çıkacak sorunları bir sonraki yazımızda ele alacağız.